bitanem canım tombul kuşum Beyza'mın doğum günü bugün.dün akşam peşimde dolandı durdu.teyze pastamı senmi yapacaksın diye? bende yok dedim.Ama bir taraftandan pastanın kremasını hazırlıyorum.o anlamıyor ne olduğunu.yavaş yavaş pasta ortaya çıkmaya başlayınca teyze bu kimin diye sormaya başladı.bende arkadaşıma gidecem ona götürecem dedim:)) o da kızıyor tabi bana sürekli..Biz ne yiyecez deyip durdu bir kaseye artanları bıraktım azıcık süsledim bunu yersiniz teyzecim dedim:)) çok kızdı tabi.pasta bitti nasıl olmuş aşkım beğenirmi arkadaşım bu pastayı diye soruyorum.o da inşallah beğenmez falan demeye başladı.gitti yattı sonra. sinirlendi:)).pasta dolapta hazır duruyor.öğleden sonra okuldan gelince görür mutlaka..
malzemeler
1 paket kedili bisküvi
1 su bardağı ılık su
2 yemek kaşığı şeker
krema için
3 su bardağı süt
2 çay bardağı un
2 çay bardağı şeker
2 yumurta
1 paket krem şanti
1 paket vanilya
1 tatlı kaşığı ballı margarin
200 gr labne peyniri
üstü için
1 paket krem şanti
1 su bardağı süt
gıda boyası
hazırlanışı
krema için süt un şeker yumurta iyice karıştırılıp yine karıştırılarak pişirilir.koyulaşınca altı kapatılıp vanilya ve margarin eklenip karıştırılır.soğuduktan sonra krem şanti toz halindeyken içine eklenip en 5 dk çırpılır.labne peyniri eklenip yine en az 5 dk çırpılır.
kedidilleri diktörtgen bir kabın içine dizilir.ılık su ve şekerle ıslatılır.üzerine kremadan bolca dökülür.muzlar uzunlamasına dörde bölünür ve arasına yerleştirilir.diğer kedidilleri için de aynı işlem yapılır.bu şekilde üç sıra oldu.en üste krema sürmedim.krem şantiyi yeşil gıda boyasıyla çırptım her tarafına sürdüm.muz kivi damla çikolata ve yine kırmızı gıda boyasıyla süsledim.
inşallah güzel olmuştur.inşallah tombul kuşum beğenir.
seni çok çok çokkk seviyorum canımın içi birtanem iyiki doğdun.allah hayırlı ömür versin inşallah.
Bir Söz
Enes ibni Mâlik radıyallahu anh anlatıyor: Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem insanların en güzel ahlâklısıydı. Birgün beni bir hizmete gönderdi. -Vallahi gitmeyeceğim- dedim. İçimden de Allah´ın Elçisinin gönderdiği yere gitmeyi istiyordum. Dışarı çıktım, yolda oynayan çocukların yanına gittim. Bir de ne göreyim, Resûl-i Ekrem arkamdan gelip ensemi tutuvermiş. Yüzüne baktım: -Enesçik, seni gönderdiğim yere gittin mi?- diye gülümsüyor. "Evet, Ey Allah´ın Elçisi! Hemen gidiyorum" dedim
