24 Aralık 2009 Perşembe

BİR YILIN DAHA BİTMESİ BİR YAŞ DAHA YAŞLANDIM DEMEK:(

Müslümanlar, yılbaşı gecesi ne yapmalı?



Böyle gecelerde daha çok sefalete, daha çok sefahete düşmek yerine; daha çok âhirete, daha fazla ebedî âleme meyilli olmak lâzımdır. Zira bu hızlı gidiş, - ister ikrar et, ister inkâr - kabire, öteki dünyaya doğrudur.



http://www.sorularlaislamiyet.com/

MUHARREM AYI

Arapçada “aşere” on, "âşir" onuncu demektir. Halkımız onuncu gün mânasına gelen “âşir”i, aşure şeklinde telâffuz ederek Muharrem’in onuncu gününe aşure günü ismi vermiş, böylece tarihe de aşure günü olarak geçmiştir.

Aşure gününün içinde bulunduğu ayın adı Muharrem'dir. Bu ay hicri takvimin başı olmakla önem kazanmıştır. Bunun yanında, bazı tarihî olaylara mazhar olmakla da ayrı bir özellik kazanmıştır. Dört haram/muhtereme aylardan biri olarak da eskiden beri bir ayrıcalığa sahiptir. Hz. Aişe’nin bildirdiğine göre, Hz. Peygamber (asv)'in Ramazan'dan sonra en çok oruç tuttuğu bir ay olarak da bilinir.

Müslim’in rivayetine göre Hz peygamber (a.s.m) “Ramazan ayından sonra oruç için en faziletli ay Muharrem ayıdır.” (Müslim, Sıyam, 202-203) diye buyurmuştur.

Aşure gününün orucu, kendisinden önceki bir yılın günahlarına kefaret olacağına dair rivayetler de vardır.

Aşure ile ilgili bir ayet yoktur. Ancak Tevbe Suresi'nin 36. ayetinde, ayrıcalıklı olarak söz konusu edilen haram/muhterem dört aylardan biri de Muharrem ayıdır.

Şu anda takvimlerimizde iki tarih vardır. İkisi de peygamberlerle alâkalıdır. Biri İsa Aleyhisselâm’ın doğumunu temel kabûl eder, biri de Muhammed Aleyhisselâm’ın hicretini...

İsâ Aleyhisselâm’ın doğumundan başlayan tarihe, “Milâdî Tarih” adı verilmiştir. Âhir zaman Nebîsi (asv)’in hicretini temel kabûl eden tarihe de “Hicrî Tarih” adı verilmiştir. Demek her iki takvim de peygambere dayanmaktadır.

Milâdî takvimde sene, nasıl Ocak ayı ile başlarsa, hicrî takvimde de Muharrem ayı ile başlar; ilk hicret kafilesinin yola çıktığı bu ay, hicrî senenin ilk ayı olarak bilinir.

Muharrem ayının, senenin ilk ayı oluşuna sadece hicret kafilesinin bu ayda harekete geçmesi sebep olmamıştır. Bu ay, ayrıca tarih boyunca fevkalâde hâdiselere menşe’ ve mebde’ olmuştur. Bu hâdiselerle de Muharrem ayı hicrî takvimin birinci ayı olmaya lâyık görülmüştür.

Hele bu ayda bir de aşure günü vardır ki, geçmiş bütün peygamberlerce farklı bir gün olarak kabûl edilmiş, birçok hayırlı ve hattâ hüzünlü hâdiseler bu Muharrem ayının onuncu günü içinde kaderin çizgisine aksetmiştir.

Kaynaklarda geçtiğine göre ise bu güne bu ismin verilmesinin hikmeti, o günde Cenâb-ı Hak on peygamberine on değişik ikram ve ihsanda bulunduğu içindir. Bu ikramlar şöyle belirtilmektedir:

1. Allah Hz. Musa'ya (a.s.) aşura gününde bir mucize ihsan etmiş denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür.

2. Hz. Nuh (a.s.) gemisini Cûdi Dağı'nın üzerine aşure gününde demirlemiştir.

3. Hz. Yunus (a.s.) balığın karnından aşure günü kurtulmuştur.

4. Hz. Âdem'in (a.s.) tövbesi aşura günü kabul edilmiştir.

5. Hz. Yusuf (as) kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan aşura günü çıkarılmıştır.

6. Hz. İsa (as) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semâya yükseltilmiştir.

7. Hz. Davud'un (a.s) tevbesi o gün kabul edilmiştir.

8. Hz. İbrahim'in (a.s.) oğlu Hz. İsmail (as) doğmuştur.

9. Hz. Yakub'un (a.s.) oğlu Hz.Yusuf (as)'ın hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır.

10. Hz. Eyyûb (a.s.) hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur. (bk. Sahih-i Müslim Şerhi 6:140)

Bu yüzdendir ki, hemen bütün İslâm ülkelerinde 10 Muharrem’de çeşitli tahılların bir araya getirilerek yapıldığı aşure tatlısı yapılır, bu tarihî hâdiselerin hatırlanması mânasında sevinçli ve neş’eli günler yaşanır, eş dosta aşure yedirme âdeti devam eder.

Aslında böyle bir tatlı İslâmî bakımdan ne emredilir, ne de nehiy... Yâni, ne yapana yapma denir, ne yapmayana yap... Anlayış ve âdet mes’elesi...

Nûh Aleyhisselâm’ın gemisinden karaya çıktığı günü, geride kalan çeşitli tahılları bir araya getirip de pişirdiği şükür tatlısının hatırlanması mânasında yapılan aşureler, herhalde gönüllerde bir canlanma, çoraklaşan maddî hayatımızda bir tebessüme imkân vermektedir. Kendi gibi, mânası da tatlıdır.

Hz. Peygamber (asv) Medîne`ye geldiği zaman Yahudilerin aşûre günü oruç tuttuklarını gördü ve bunun ne orucu olduğunu sordu; cevap olarak şöyle dediler:

"Bugün, iyi bir gündür. Allah, İsrailoğulları`nı Firavun`un zulmünden bugün kurtarmıştır. Musa (a.s.) Allah`a şükür için bugünde oruç tutmuştur. Biz de tutarız dediler. Hz. Peygamber; "Biz Musa`nın sünnetine sizden daha yakınız." dedi ve o gün oruç tuttu ve ashabına da tutmalarını emir buyurdu. (Buhârî, Savm, 69; Tecrîd-i Sarih, VI, 308, 309)

Hz. Âişe`den nakledilen şu hadiste, Allah Resulu (asv)`ın Mekke döneminde de aşûre orucu tuttuğu anlaşılır.

"Cahiliye devrinde Kureyş, aşûre gününde oruç tutardı. Hicretten önce Hz. Peygamber (asv) de aşûre orucu tutardı. Medine`ye hicret ettikten sonra bu oruca devam etti; ashabına da tutmalarını emretti. Ertesi yıl, Ramazan orucu farz kılınınca, aşûre günü orucunu bıraktı, isteyen bu orucu tuttu, dileyen de bıraktı." (Buhârî, Savm, 69; Tecrîd-i Sarîh, VI, 307, 308).

İslâm bilginleri aşûre orucunun vacip değil, sünnet olduğunda görüş birliği etmişlerdir. Yalnız İslâm`ın başlangıcındaki hükmü konusunda, Ebû Hanîfe vacip derken, İmam Şâfiî müekked bir sünnet olduğunu söylemiştir. Ramazan orucu farz kılındıktan sonra, bu oruç müstehap olmuştur. Ayrıca Yahudilere benzememek için Muharrem`in 9 ve 10 veya 10 ve 11`nci günlerinde oruç tutmak güzel görülmüştür.

Bu günde, oruçtan başka hayır hasenat ve sadaka gibi güzel âdetlerin de yaşatılması isabetli ve yerinde olacaktır. Herkes imkânı nisbetinde ailesine, akraba ve komşularına ikramda bulunur; bugünlerin faziletini bildiren hâdiseleri hatırlayarak ihsanda bulunursa şüphesiz sevabını kat kat alacaktır. Bilhassa Peygamberimiz (asv) mü'minin aile efradına aşura gününde her zamankinden daha çok ikramda bulunmasını tavsiye etmiştir.

Bir hadiste şöyle buyurular:

"Her kim aşura gününde ailesine ve ev halkına ikramda bulunursa Cenab-ı Hak da senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder."(et-Tergîb ve'l-Terhİb 2/116)

Bu aile mefhumunun içine akrabalar, yetimler, kimsesizler, konu komşular da girmektedir. Fakat bunun İçin fazla külfete girmeye, aile bütçesini zorlamaya lüzum yoktur. Herkes imkânı ölçüsünde ikram eder.

Âşura gününün manevi ve berraklığı üzerinde Kerbela karanlığının kesafeti de görülmektedir. 61. hicret yılının Muharrem'ine ait 10. gününde Hazret-i İmam Hüseyin (r.a.) 55 yaşında iken Sinan bin Enes isimli bir hain tarafından Kerbelâ'da hunharca şehit edilmiştir. Bu gadr ve zulmün arkasında Emevi Halifesi Yezid, onun Küfe valisi İbni Ziyad vardır. Yarım asır öncesinden Peygamberimiz (asv)'in bizzat haber verildiği bu ciğerleri yakan olay, Hazret-i Hüseyin (ra)'i Cennet gençlerinin efendisi olma şanına yüceltmiştir.

Şehitler mükâfatını almış, en yüce mertebelere ulaşmıştır. Yüce Allah'ın da zalimlere hak ettikleri cezayı en âdil bir şekilde vereceğinden şüphemiz yoktur. Kaderin verdiği hükme boyun eğen her mü'min, bu olaya üzülür, ancak itidalini ve soğukkanlılığını kaybetmez. Duyguları, yanlışlara ve taşkınlıklara götürmez. Çünkü meydana gelen bütün olaylar, ezelî takdirin bir hükmüdür. Bu açıdan bunu bir "yas merasimi" haline dönüştürmek ehlisünnetin itikat ve inancına aykırıdır.



http://www.sorularlaislamiyet.com/

19 Aralık 2009 Cumartesi

SILANIN DOĞUM GÜNÜ PASTASI







ah birde pastanın tamamlanmış halini çekseydim tam süper olurmuş:)

17 Aralık 2009 Perşembe

ISPANAKLI PASTA

































MALZEMELER
3 YUMURTA
1 SU BARDAĞI ŞEKER
1 SU BARDAĞI HAŞLANMIŞ RONDODO KIYILMIŞ ISPANAK
1 ÇAY BARDAĞI SIVI YAĞ
1 ÇAY BARDAĞI SÜT
1 ÇAY BARDAĞI FINDIK
2 SU BARDAĞI UN
1 PAKET KABARTMA TOZU
1 PAKET VANİLYA
2 PAKET KREM ŞANTİ

HAZIRLANIŞI
YUMURTA VE ŞEKER YUMURTALAR KÖPÜK KÖPÜK OLANA KADAR ÇIRPILIR.ÇIRPILIRKEN SIVI YAĞ EKLENİR ARDINDAN SÜT EKLENİR ÇIRPILMAYA DEVAM EDİLİR.KIYILMIŞ ISPANAKLAR EKLENİR ÇIRPILIR.ARDINDAN FINDIK UN KABARTMA TOZU VANİLYA EKLENİR ÇOK AZ ÇIRPILIR.YAĞLI KAĞIT SERİLMİŞ YUVARLAK BORCAMA KEK DÖKÜLÜR.180 DERECE DE KÜRDAN TEMİZ ÇIKANA KADAR PİŞİRİLİR.PİŞEN KEK SOĞUTULUP İKİYE BÖLÜNÜR ARASINA KREM ŞANTİ SÜRÜLÜR DİĞER KEKLE KAPATILIR.ÜSTÜNE DE KREM ŞANTİ SÜRÜLÜR.KEKİN KIRINTILARIYLA SÜSLEME YAPILIR.AFİYET OLSUN.



GÜNLERDİR ISPANAKLI PASTA İSTEYİP DURDULAR NİHAYETİNDE TOMBUL KUŞUMUN YERLİ MALI VESİLESİYLE YAPILDI BU PASTA....





BÖREKDE VARDI AMA FOTO ÇEKMEYİ UNUTTUM:(

tombul kuşumun yerli malı:)



















yoğurt tatlısını tombul kuşumun kendisi yaptı ben tarif ettim o da yaptı.....

14 Aralık 2009 Pazartesi

İRMİKLİ ELMALI KURABİYE















MALZEMELER
YARIM PAKET MARGARİN
1 ÇAY BARDAĞI SIVI YAĞ
2 ÇAY BARDAĞI ŞEKER
1 YEMEK KAŞIĞI YOĞURT
1 YUMURTA
YARIM PAKET KABARTMA TOZU
5 YEMEK KAŞIĞI İRMİK
ALABİLDİĞİNCE UN

İÇ HARCI İÇİN
3 ADET ELMA
YARIM SU BARDAĞI CEVİZ İÇİ
2 TATLI KAŞIĞI TARÇIN
2 YEMEK KAŞIĞI ŞEKER

YAPILIŞI
HAMUR MALZEMELERİ KARIŞTIRILIP YUMUŞAK BİR HAMUR ELDE EDİLİR.ELMALAR RENDELENİR ŞEKERLE BERABER KAVRULUR.TARÇIN VE CEVİZ İÇİ EKLENİP KARIŞTIRILIR.
HAMUR İKİ PARÇAYA BÖLÜNÜR.İLK PARÇAYI ELLE YADA MERDANEYLE YUVARLAK BORCAM BÜYÜKLÜĞÜNDE AÇILIR.ÜZERİNE ELMALI HARÇ SERİLİR.DİĞER HAMUR DA AYNI ŞEKİLDE AÇILIP ELMALI HARCIN ÜZERİ KAPATILIR.180 DERECE DE KIZARANA KADAR PİŞİRİLİR.PUDRA ŞEKERİ SERPİLİP DİLİMLENİR.AFİYET OLSUN.

İRMİKLE ÇOK GÜZEL OLDU KITIR KITIR...

12 Aralık 2009 Cumartesi

PEYNİRLİ BÖREK










BÖREĞE KARŞI ÇOK BÜYÜK ZAAFIM VAR BU ZAAFIM BANA KİLO OLARAK GERİ DÖNSEDE VAZGEÇEMİYORUM.....

MALZEMELER
1.5 KİLO UN
TUZ
YARIM ÇAY BARDAĞI SIVI YAĞ
YARIM ÇAY BARDAĞI SİRKE
ALABİLDİĞİNCE SU
ARALARINA SÜRMEK İÇİN SIVI YAĞ


YAPILIŞI
BÜTÜN MALZEMELER KARIŞTIRILIR SERT BİR HAMUR YAPILIR.HAMURDAN PORTAKAL BÜYÜKLÜĞÜNDE BEZELER ALINIP UNLA AÇABİLDİĞİMİZ KADAR İNCE YUFKA AÇILIR.AÇILAN YUFKALARIN ARASINA BOLCA SIVI YAĞ SÜRÜLÜR.YUFKANIN HERTARAFINA GELECEK ŞEKİLDE PEYNİR KOYULUR.SONRA RULO ŞEKLİNDE YUFKA SARILIR.SARILAN YUFKAYI ELLE İYİCE ÇEKİP SÜNDÜRÜYORUZ.YAĞLANMIŞ TEPSİYE YUVARLAYARAK YUFKAYI KOYUYORUZ.DİĞER YUFKALARIDA AYNI ŞEKİLDE KENDİ ETRAFINDA SARIYORUZ.ÜZERİNE YUMURTA SARISI SÜRÜP BOLCA SUSAM VE ÇÖREK OTU SERPİYORUZ.
180 DERECEDE KIZARANA KADAR PİŞİRİYORUZ.AFİYET OLSUN.

9 Aralık 2009 Çarşamba

YERLİ MALI.

YERLİ MALI HAFTASIYMIŞ.BİZİM ÇOK BİLMİŞ HANIMIN DA İLK YERLİ MALI KUTLAMASI ÖZEL OLMALIYMIŞ.BENDE ONUN İÇİN PUDİNGLİ KURABİYE VE PEYNİRLİ BÖREK YAPTIM.

6 Aralık 2009 Pazar

ANTEP FISTIKLI KURABİYE







MALZEMELER
1 PAKET ODA SICAKLIĞINDA MARGARİN
1 YUMURTA AKI
1 SU BARDAĞI PUDRA ŞEKERİ
YARIM SU BARDAĞI ANTEP FISTIĞI
ALABİLDİĞİNCE UN

HAZIRLANIŞI
MARGARİN PUDRA ŞEKERİ YUMURTA AKI ANTEP FISTIĞI İYİCE KARIŞIRILIR.UN YAVAŞ YAVAŞ İLAVE EDİLİP YUMUŞAK BİR HAMUR ELDE EDİLİR.ŞEKİL VERİLİP 180 DERECEDE PİŞİRİLİR.AFİYET OLSUN..

5 Aralık 2009 Cumartesi

SARELLELİ CEVİZLİ KURABİYE










BU KURABİYELERİ AZ ÖNCE İŞYERİNDE YAPTIM..





MALZEMELER
1 PAKET ODA SICAKLIĞINDA MARGARİN
1 KAHVE FİNCANI SIVI YAĞ
1 YUMURTA
140 GR PUDRA ŞEKERİ
1 SU BARDAĞI CEVİZ İÇİ
SARELLE
1 ADET LİMON KABUĞU RENDESİ
1 PAKET KABARTMA TOZU
1 PAKET VANİLYA
750 GR UN


HAZIRLANIŞI
MARGARİN PUDRA ŞEKERİ SIVI YAĞ YUMURTA KABARTMA TOZU VANİLYA LİMON KABUĞU RENDESİ İYİCE KARIŞTIRILIR.UN YAVAŞ YAVAŞ İLAVE EDİLEREK NE ÇOK YUMUŞAK NE ÇOK SERT BİR HAMUR YAPILIR.HAMURDAN CEVİZ BÜYÜKLÜĞÜNDE PARÇALAR ALINIP AVUCUN İÇİNDE AÇILIR İÇİNE BİR ÇAY KAŞIĞI SARELLE VE BİR PARÇA CEVİZ KOYULUP KAPATILIR..200 DERECE HAFİF KIZARANA KADAR PİŞİRİLLİR.AFİYET OLSUN....

B U N L A R D A İ L G İ N İ Z İ Ç E K E B İ L İ R!!!!!!!!

Related Posts with Thumbnails